Hara’da, Cansu Yıldıran’ın ilk kişisel sergisi, 7 Eylül Cumartesi günü açılıyor. Sergi, sanatçının kendi aile tarihinin izini sürerek 2015 yılında fotoğraflamaya başladığı Mülksüzler serisinden yola çıkıyor. Yıldıran, sergide Karadeniz’in yaylaları, köyleri ve zorlu coğrafyasındaki kadınları ve doğayı merkeze alarak kimlik, aidiyet gibi kavramların olmadığı bir dünyada, bu öznelerin bir araya gelerek kurguladığı hayatta kalma biçimlerini araştırıyor. Aynı zamanda, “ev” fikri, ilişkiler, anılar ve psikolojik perspektifler yoluyla mekânda fiziksel bir boyuta dönüşüyor.
Haravan Misafir Sanatçı Programı’nın ilk katılımcısı olan Yıldıran, üç ay boyunca Hara’da kalarak bu sergi kapsamında mekâna özgü pek çok fotoğraf-heykel yerleştirmesi üretiyor. Hara’nın farklı katlarında fotoğraflar şekil değiştiriyor ve yeni formlar kazanıyor, böylece mekânda fotoğraf yoluyla alternatif bir anlatı ortaya çıkıyor. Sergi, geçmişi, kurmaca ve gerçekliğin kesiştiği bir bakış açısı ile yeniden düşünmeye davet ediyor. Yıldıran yaklaşık on yıl süren fotoğraf serisi Mülksüzler’i de bu sergi ile tamamlıyor.
Cansu Yıldıran ve Vargit Çiçekleri serginin küratörlerinden Onur Hamilton Karaoğlu arasında bir sohbet gerçekleştirilecektir.
Yeşim Ustaoğlu bir dizi ödüllü kısa film çektikten sonra, 1994 yılında "İz" ile uzun metrajlı film kariyerine başladı. Film, Moskova ve Göteborg gibi birçok uluslararası festivalde gösterildi ve İstanbul Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü kazandı.
Ustaoğlu, 1999 yapımı "Güneşe Yolculuk" ile uluslararası alanda tanındı. Bu film, Berlinale'de yarıştı ve Mavi Melek Ödülü (En İyi Avrupa Filmi) ile Barış Ödülü’nü kazandı. Ayrıca, İstanbul Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, FIPRESCI Ödülü ve Seyirci Ödülü’nü alarak büyük bir başarı elde etti. 2003 yılında kendi prodüksiyon şirketi Ustaoglu Film’i kurarak üçüncü filmi "Bulutları Beklerken"i 2014 Berlinale Panorama’da gösterdi ve NHK Sundance - Uluslararası Film Yapımcıları Ödülü’nü kazandı.
Ustaoğlu’nun dördüncü uzun metrajlı filmi "Pandora’nın Kutusu" (2008) Toronto Film Festivali’nde prömiyer yaptı ve San Sebastian Film Festivali’nde En İyi Film için Altın Kabuk ve En İyi Kadın Oyuncu için Gümüş Kabuk ödüllerini aldı.
Beşinci filmi "Araf" (2012), 69. Venedik Film Festivali’nin Orrizonti bölümünde gösterildi ve Abu Dabi Film Festivali ile Split Akdeniz Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü kazandı. Ayrıca Moskova, Tokyo ve Pune Film Festivalleri’nde En İyi Performans ödülünü aldı. Ustaoğlu, son olarak "Tereddüt" (2016) adlı filmini tamamladı. "Tereddüt", 2016’da Uluslararası Toronto Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı ve dünya genelinde birçok ödül kazandı; Antalya Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Senaryo, Uluslararası Kerala Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ve En İyi Kadın Oyuncu, Haifa Film Festivali’nde Jüri Ödülü, İstanbul Film Festivali’nde ise En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Müzik ödüllerini aldı. Şu anda "Ne Kaldı" adlı projesini geliştiriyor.
Konsept ve Koreografi : Canan Yücel Pekiçten ve Filiz Sızanlı
Dans Sanatçıları: Aslı Bostancı, Şiva Canbazoğlu, Melih Kıraç, Canan Yücel Pekiçten, Filiz Sızanlı
Metin: Aslı Bostancı, Şiva Canbazoğlu, Melih Kıraç, Canan Yücel Pekiçten, Filiz Sızanlı
Şiir: Şiva Canbazoğlu - “Bu göç yatay mı, dikey mi” Beste ve Vokal: Aslı Bostancı
Müzik: Sair Sinan Kestelli ve Mondual
Video Ses: Cansu Yıldıran- Anlar Tek Kanal Video
Canan Yücel Pekiçten ve Filiz Sızanlı’nın birlikte üretimi ile gerçekleşen performans, başlığını Cansu Yıldıran’ın “Kim Bu Kızlar?” başlıklı iki fotoğrafından alıyor. Fotoğraflardaki pastoral yapıyı odağa alarak onları dış mekanda toprak ve suyla buluşturma fikrinden yola çıkıyor. Bu buluşturmada parçalara ayrılmış imgeler, bir ritüel eşliğinde dansçıların bedenleri yoluyla yeniden bir araya gelip bir bütünü oluşturuyor. Ardışık imgelerin yer değiştirmesiyle iç alandan dış alana taşınan eserler farklı bir düzlemde yeni ilişkiler kurmak için yola çıkıyor.
“Hangi çabanın daha önemli olduğuna karar vermek de izleyicinin görevi: parçalara ayrılmış fotoğrafı tamamlamaya çalışmak mı, yoksa onların arasında gözüken şu anda, fotoğrafın özneleri ile beraber yaşamanın yolunu bulmak mı?” Onur Hamilton Karaoğlu
Yeteneği ve enstrümanındaki ustalığıyla Türkiye'nin önde gelen müzisyenlerinden Münif Akalın, tüm zamanların en önemli bestecisi olarak kabul edilen ve Çello’nun solo kullanımının öncülerinden biri olan J. S. Bach’ın 2. ve 3. süitleri ile Hara’da. Zengin repertuarı ile insan sesine en yakın enstrümanlardan biri olan çellonun büyüleyici tınılarını Hara’nın özel mimarisinde dinlemek için davetlisiniz.
Çellİstanbul ile birlikte yeni yıla merhaba.
Çello kuarteti Çellİstanbul’un Hara için hazırladığı özel konser programında çellonun büyüleyici tınılarını Hara’nın eşsiz mimarisinde dinlemek için davetlisiniz.
Sanatçıların ustalıklarını sergileyecekleri bu keyifli klasik müzik konseri için Melih Kara, Murat Berk, Julya Krepak ve Münif Akalın’la Hara’da buluşuyoruz.
Yeteneği ve enstrümanındaki ustalığıyla Türkiye'nin önde gelen müzisyenlerinden Münif Akalın, tüm zamanların en önemli bestecisi olarak kabul edilen ve çellonun solo kullanımının öncülerinden biri olan J. S. Bach’ın 1. ve 4. süitleri ile Hara’da. İnsan sesine en yakın enstrümanlardan biri olan çellonun büyüleyici tınılarının Hara’nın etkileyici mimarisi ve özel akustiğiyle buluştuğu bu konsere davetlisiniz.
A: HARA, Uskumruköy Mahallesi,
Salihpaşa Caddesi No:107 Sarıyer
Hara’ya en yakın otobüs durağı, Uskumruköy durağıdır.
Bu duraktan düzenli geçen otobüs hatları: